3 Nisan 2010 Cumartesi

SENDEN ÖNCE...

senden önce
yazdığım şeylere
baktımda
pek bir sığ
pek bir sevimsiz göründüler gözlerime...

CUMA GÜNLERİNDEN VE HAFTA SONLARINDAN NEFRET EDİYORUM...

cuma günlerinden ve hafta sonlarından nefret ediyorum. seni görme ihtimali yok çünkü. zaten hiçbir zaman doya doya göremedim ki seni. bir yıldız gibi kayıp geçtin önümden, ben sadece dilek tuttum, kayıp giderken. hiçbir zaman doya doya bakamadım o gözlere. utanırdım nedense, korkardım. biliyorum aslında hiçbir zaman pek te umrumda olmadığımı. senin için sokaktaki herhangi bir insandan farkım yok. salağın teki işte, dolanıyor peşimde diyorsun. biliyorum hepsini... eğer kaderimi düzeltme şansı verseler bana, senin olduğun kısımları tek kalemde... çizmezdim be. yine acı çekerdim, senin uğruna. senin uğrunda acı çekmek varya anlatamam ki... seni hayal etmek en çaresiz anımda, gözlerimin parlaması, yanağımdaki ürkek masum gülücük. sebebi sensin hep. ne zaman cesaretimi toplayıp karşına çıksam, bir bakışınla yerle bir ettin tüm cesaretimi. çelikten cesaretimi bir buz gibi erittin. zaman akıp giderken tüm hızıyla, sadece bir adım varken aramızda, sen derin mesafeler yarattın ölçüsüne akıl sır erdiremediğim. seni ilk gördüğüm günü hatırlarımda, gözlerimi alamamıştım bir türlü senden. neden sende baktın ki bana? allah ım o gözler, kaşlarını yukarı kaldırıp, gözlerini üzerime dikmen... soluksuz anlarım olurdu. beni ne kadar çaresiz bırakırdı, bilmezdin. sen gülüp eğlenirdin belki de. ben hep kendime kızardım, bu çocukluğuma, beceriksizliğime, bu korkaklığıma... ama sen gül, hep gülücük olsun yüzünde, gözlerinde. gamzen belli olsun sağ yanağının üzerinde. hiçbir zaman yalnız kaldım diye üzülme. herkes birgün çekip gitse bile yanından, burda senin için çıldırırmışçasına çarpan bir yürek var. sakın unutma emi?dost bildiklerim alay ediyor benle. seninki de işmi diyorlar? neymiş özlemmiş? unut onu diyorlar. oysa ben unutmak için sevmedim ki seni...









hep gözlerinden bahsettim. iki lafımdan biri gözlerin oldu hep. sonra kirpiklerin, sonra o üzerindeki kaşlar, sonra bakışların, sonra dudakların, sonra gülüşün... e geriye de anlatacak birşey kalmadı zaten. artık şu aramızdaki perdeyi yak be güzel, kaldır artık şu görünmez perdeyi? hiç mi için sızlamaz ha? bir an bile aklında geçebildim mi, umrunda olabildim mi? arasıra kulaklarım çınlar, yoksa sen misin sebebi? yumruklarımı sıkmaktan avuçlarım kanadı artık, göz pınarlarım kurudu ağlamaktan, kafamdan dumanlar çıkıyor seni düşünmekten... bunların hepsi bitecek, seninle ilk gözgöze geldiğimiz andaki masum bakışınla gözlerime baktığın zaman. o gözler sende, sende o bakışlar. başkasında değil. sen bakabilirsin ancak, ancak sen anlayabilirsin ne demek istediğimi. hadi be güzel, bitir artık bu özlemi.

2 Nisan 2010 Cuma

GÜNLERCE...

günlerce
"neden beni sevdi?" yerine
"neden onu sevmeliyim?" demeni bekledim
ama bu hiçbir zaman gerçekleşmedi
ki gerçeklesseydi
bilirdim
gelip bana sorardın
cevabını öğrenmek için...

SENİ SEVDİM ÇÜNKÜ...

hani hep sorarsın ya
beni neden sevdin diye
ben de bıkmadan usanmadan tekrarlarım
bir sebebi yok diye
ki bir sebebi yok
şöyle düşün güneş neden hep doğudan doğar?
bir sebebi yoktur çünkü
yaradan öyle istemiştir
seni sevdim
çünkü yaradan öyle istemiş
bir de sebep yaratmış
gözlerini....